Akgünlük Sakızının Şifalı Özellikleri ve Tarih Boyunca Kullanımı
Akgünlük sakızı, Anadolu’nun endemik türlerinden biri olup, özellikle Muğla’nın Marmaris, Milas, Köyceğiz ve Fethiye bölgelerinde yetişir. Sığla veya günlük olarak bilinen bu ağaç, aromatik reçinesiyle öne çıkar ve tarih boyunca hem tedavi amaçlı hem de ritüelistik kullanımlarda yer bulmuştur. Antik dönemlerden günümüze kadar uzanan bu doğal şifa kaynağına daha yakından bakalım.
Antik Dönemde Akgünlük Sakızı Kullanımı
Akgünlük sakızı reçinesi eski uygarlıklar tarafından şifa amaçlı olarak yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Mısır’da mumyalama işlemlerinde antiseptik özellikleri nedeniyle kullanılmış, hatta Kraliçe Cleopatra'nın parfüm olarak tercih ettiği rivayet edilmiştir. Aynı şekilde Fenikeliler ve Romalılar da günlük reçinesini ticari mal olarak kullanmışlardır.
Yunan hekim Hippokrates, günlük reçinesini ilaç olarak reçetelerine eklerken, Dioscorides ve İbn Sina gibi ünlü tıp bilginleri bu reçinenin iltihap önleyici, yara iyileştirici ve ağrı hafifletici özelliklerinden bahsetmiştir. Bu reçine özellikle Orta Çağ’da kiliselerde tütsü olarak da kullanılmıştır, çünkü yakıldığında güzel bir koku yayıp ortamı ferahlatır.
Akgünlük Sakızı Şifalı Bileşenleri
Günlük reçinesi, kimyasal olarak stirol adlı uçucu yağlar, vanilin, reçine ve sinnamik asit içerir. Bu bileşenlerin her biri sağlık üzerinde farklı etkilere sahiptir. Özellikle antibakteriyel ve antifungal özellikleri ile cilt yaralarında, solunum yolu enfeksiyonlarında ve sindirim sistemini rahatlatmada kullanılır. Günlük reçinesi modern tıpta antibiyotik özelliklerinden dolayı çeşitli şurupların, kremlerin ve doğal tedavi ürünlerinin bileşenlerinde de yer almaktadır.
Comments